Çocuk Neden Küser?

Çocuk Neden Küser?

    En sık karşılaşılan davranış problemlerinden biri de ‘küsme’ davranışıdır. Küsme, henüz dünyaya gelmiş bebekten en yaşlısına kadar her yaş döneminde baş-vurulan bir ‘duyguları ifade etme aracı’dır.

Küsme, henüz çocukluk döneminde başlayan ve terk edilmezse yetişkinlik döneminde bir problem çözme yöntemi olarak kullanılan anormal bir davranıştır aslında.

Bundandır ki çocuk küsme davranışı ile bir problemi çözme eğilimine girdiğinde;

(1) Küsmenin bir problem çözme yöntemi olamaya-cağını hem sözlü hem de sözsüz (davranış) olarak ifade etmek ve küserek bir kazanım elde edilmesinin önüne geçmek gerekir.

(2) Ayrıca küsme davranışına yol açan aşağıdaki pedagojik sebepler bulunup giderilmelidir.

Küsme davranışının pedagojik sebepleri nelerdir?

Çocuğun sergilediği küsme davranışının altında pek cok pedagojik sebep olabilir. Küsen bir çocuğun neden küstüğünü öğrenmek için öncelikle bu sebepleri tam manasıyla bilmek gerekir ki doğru müdahale edilebilsin.

Savunma aracı olarak

Çocuk duygusal bağ kurduğu birinden zarara uğra-yacağını hissettiğinde kendini kapatabilir; bir savunma aracı olarak da küsmeye başvurabilir.

Örneğin baskın bir çocuğun, duyarlı bir çocuğa “Ne biçim oynuyorsun sen!” diyerek onu oyundan atma-sıyla, oyundan atılan çocuğun “Asıl sen ne biçim oy-nuyorsun!” diyerek oyundan çıkması ve kendini oyun dışına alan çocuğa küsmesi, aynı durumu bir kez daha yaşamamak için kendini emniyete alma hali olarak değerlendirilebilir. Bu hal, çocuğun savunma amaçlı küsme davranışıdır.

Yahut annesiyle oyun oynarken yenileceğini anlayan bir çocuğun, yenilgiden dolayı oluşabilecek yetersizlik hissini duymamak için “Bana ne, ben oynamıyorum!” diyerek oyunu dağıtıp kalkması, yine savunma amaçlı bir küsme davranışı kabul edilir.

Savunma amaçlı küsme davranışı sergileyen çocu-ğu bir süre kendi halinde bırakmak gerekir. Savunma halini kırıp onu konuşmaya zorlamak pedagojik olarak a bakıldığında, doğru bir davranış olarak kabul edilmez. Ancak burada küsmenin bir problem çözme yöntemi-ne dönüşmemesi için, bir süre sonra yetişkinin çocukla hiçbir şey yokmuş gibi konuşması, o küslüğüne devam etse de, onunla iletişimini sürdürmesi gerekir.

Ayrıca yetiskinin, çocuğun küslüğü geçtikten sonra küslüğe sebep olan olayı, akılcı olarak çocukla konusup küsmek yerine başka türlü problem çözme yöntemleri-nin de var olduğunu anlatması gerekir. Bu “Biraz önce sanırım seni incittim. Sen de bana küstün. Küsmek iyi bir davranış değildir. Ben yerinde olsaydım, duyguları-mı ifade ederdim. Küsüp kenara çekilmekle problem çözülmez. Problemler konuşarak çözülür” tarzında net bir ifade olabilir.

Problem çözme yöntemi olarak

Savunma aracı olarak küsmenin işe yaradığını gören çocuk, bir süre sonra bunu problem çözmede bir yön-tem olarak sürekli kullanmaya başlayabilir.

Küsmenin problemleri çözdüğünü ve isteklerini elde etmekte bir araç olarak işe yaradığını gören ve böylelik-le küsmeyi öğrenmiş olan çocuk, bu alışkanlığı yetişkinlik yıllarına da taşır.

Böylesi kişiler, özellikle yakın duygusal ilişkilerde sürek-lilik yeteneğini kaybeder. Eşine, çocuğuna ve arkada-sına sıklıkla küser. Adeta kendisinin küsme davranışıyla anlaşılması için çaba sarf eder.

Bu bağlamda bakıldığında, evliliklerde de eşleri birbi-rinden soğutan, aralarındaki bağa en fazla zarar veren davranış ‘küsme’ olarak karşımıza çıkar. Küsen kişi, belki bir süre eşini duygusal olarak yoksun bırakarak küsme davranışının kazanımlarını elde etse de, uzun vadede bakıldığında ‘yokluğuna’ alıştırmaktan başka bir sey olmadığı görülür.

-Zayıf bir benlik yapısı sonucu olarak

Aşırı gururlu, aşırı kırılgan, duygusal olarak zayıf; çoğu zaman incitilmiş, aşağılanmış ve değersizlik hissi tatmış olan kişiler, sıklıkla küsme davranışına başvururlar. Geç-mişte yaşadıkları olumsuz olaylar bilinçaltında çağrışım yaptıkça iletişimi sürdüremez, yarıda keserler.

Bu çocuklarda da aynı şekilde görülür.

Öğrenilmiş bir davranış olarak

Küsme, potansiyel olarak her insanda var olan, sıklıkla kullanılması sırasında alışkanlığa dönüşen bir davranıştır. Küsme, en hızlı yayılan davranışlardan biridir. Çocuk; an-neden, babadan yahut da arkadaşından dudak büz-meyi, “Bana ne” diyerek omuz silkmeyi hemen öğrenir ve ihtiyaç duyduğunda farkına bile varmadan kullanır.

Dolayısıyla küsme davranışı, öğrenilen ve alış-kanlığa dönüşen bir davranıştır.

Küsme davranışının alışkanlığa dönüşmemesi için ne yapmak gerekir?

Küsmenin alışkanlığa dönüş-memesi için, çocuğun küsme-nin işe yaradığını öğrenmemesi gerekir. Bunun için anne baba, küsen çocuğun isteklerini küsme esnasında yerine getirmemelidir ki çocuk bunu öğrenmesin. Makul istekler dahi olsa, anne baba çocuk küsmeyi bırakıp doğal iletişim kurduğu zaman onun isteklerini yerine getirmelidir.

Küsen çocuğu ikna etmeye çalışmak, küsme eylemini sonlandırmak için ısrarcı olmak doğru değildir. Çocuğu bir süre kendi haline bırakıp daha sonra iletişime yeniden gecmek en doğru davranış olur.

Örneğin çocuk “Ben yemek yemeyeceğim” deyip küstü ve sofradan kalkıp gitti. Bunun üzerine anne baba düzenini bozmamalı, hiçbir şey olmamış gibi yemek yemeye devam etmelidir. Çocuğa “İstersen küsmen bitince gelebilirsin” diyerek “Senin küsme davranışından etkilenmiyoruz” mesajı vermelidir. Anne baba kesinlikle saldırgan bir tutum içerisine girip baskı ve zorlamaya zemin oluşturmamalıdır.

Ne yapılmalı?

  • Çocuk küsme davranışını anne babasından öğ-renir çoğu kez.

Bu sebepledir ki bir çocuk küsmeyi karşıdaki kişiyi “pisman etme” ya da “terbiye etme” aracı olarak hiç-bir zaman görmemelidir. Çocuğun, anne babasının duygularını küserek ifade ettiğine hiçbir şekilde şahit olmaması gerekir ki kendisi de bunu kullanmasın.

  • Küsmeye sebebiyet vermemek gerekir.

Küsme her ne kadar bir potansiyel olarak doğuştan itibaren her insanda var olsa da küsme kullanıldıkça öğrenilir.

Küsme davranışı sırasında alternatif çözüm yolları konuşularak çocuğa öğretilmelidir ki çocuk bunu bir yöntem olarak kullanmasın. Küsmeyi savunma aracı olarak kullanmayı öğrenen çocuk, her başı sıkıştığında küsmeye başvurur.

  • Çocuk küsmüsse üzerine gitmemekte fayda var.

Zira küsen çocuğu ikna etmeye yahut üzerine çok gidip barışmaya çalışmak, küsmeye daha sık müracaat etmesine yol açacağı için en doğru çözüm, çocuk küsse de yetişkinin her şey yolundaymış ve hiçbir sey olmamış gibi, sükûnet içerisinde yaşamına devam etmesidir.

Doğal davranmaya devam etmek, küsme davranı-şını ortaya koyan bir çocuk için en iyi problem çözme yöntemi olur. Anne baba küsen bir çocuğa inatla kar-şılık verirse, çocuğu sindirmiş ve onu irade kullanımında yetersiz bırakmış olur.

  • Küsme davranışını boşa çıkarmak lazım.

Çocuk her ne sebeple olursa olsun küsse de ebeveyn küsmemelidir, çocuğun küsmesine karşı sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya ve günlük yaşamı devam et-tirmeye çalışmalıdır.

Böylece yetişkin, küsme davranışının kendini asla etkilemediğini ve küsmenin hiçbir tesirinin olmadığını ortaya koymuş olur.

  • Adil olmak önemlidir.

Birbirine küsen iki çocuğu barıştırırken iki çocuğu da sıra ile dinlemek, çocuklardan biri konuşurken diğerinin de kendini savunmaya başlamasına fırsat vermek ve ortaya konulacak çözümün iki çocuk tarafından da kabul edilebilecek makul bir çözüm olmasını sağlamak gerekir. Çocuk küsmeleri uzun sürmez, ancak önemli olan birbirine küsmüş çocuklara alternatif çıkış yolları göstererek yardımcı olmaktır.

Herhangi bir sebeple birbirlerine küsmüş çocukların ikisine birden tepki gösterip “Bir daha problem çıkar-mayın!” demek doğru ve adil olmaz.

  • Çocuğun problemleri çözmesine yardımcı olmak gerekir.

Problem çözme becerisi olmayan 7 yaş öncesi ço-cukların problem çözmelerine katkı sağlamak yerine, “Gidin bu sorunu kendi aranızda çözün” demek oldukça yanlıştır. Zira çocuklar birbirleri ile yaşadıkları problemler-de, yetişkinlerden alternatif çözümler duydukça sosyal yaşam becerilerini artırır…

NOT: Bu yazı Adem Güneş’in aşağıdaki eserinden alıntıdır:

ADEM GÜNEŞ/ÇOCUK NEYİ NEDEN YAPAR 2, SAYFA 25-31/TİMAŞ YAYINLARI/İSTANBUL 2022

Yorum Yap

Your email address will not be published. Required fields are marked *