SÖZCÜKLERİ RESMEDEN SANATÇI: AHMET UZUN

AYIN ÇİZERİ

Bu ayki konuğumuz çocuk kitaplarına çizimleri ile renk katan, hikayelerin çocukların zihninde canlanmasını ve renklenmesini sağlayan sevgili Ahmet Uzun. Ahmet bize kısaca kendinden ve yaptığın çalışmalardan söz eder misin?

Ahmet Uzun

Ayın Çizeri

Tabii memnuniyetle, kısaca anlatayım; çizim yapmaya çok küçük yaşlarda defterlerimin boş sayfalarını karalayarak başladım. İlkokul öğretmenim olan çok değerli İnci öğretmenimin yönlendirmeleriyle çizimlerimde profesyonelleştim ve bu alanda bir kariyer inşaa etmeye karar verdim.

Güzel Sanatlar Fakültesini ilk defa ondan duymuştum, o yaşlardayken resimle ilgili bir mesleğimin olabilmesi fikri çok heyecan vericiydi. Kariyer planlarımın ilk adımı olan Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümünü 1.’likle bitirdim ve mezuniyetimin hemen ardından TRT’de sanat yönetmeni olarak çalışmaya başladım. Ardından yeni hayallerle oradan ayrıldım ve illüstrasyona, çocuk kitaplarına ve çizgi film yapımına yöneldim.

Şu anda da ağırlıklı olarak çizgi film projeleri üzerine çalışıyorum.

Peki çocuk kitaplarını resmetmek senin için ne ifade ediyor, Hayatında neleri değiştirdi?

-Çizim yaptığım bir işimin olması çocukluk hayalimdi. Yaptığımız işlerin aynı zamanda hobim olduğunu, yapmaktan en keyif aldığım şeylerden biri olduğunu bazen unutuyorum. Çizgi filmler ve çocuk kitapları resimlemek bana bunu hatırlatıyor. İlkokulda defterlerimin boş sayfalarına çizdiğim zamanlarda aldığım tadı alıyorum çocuk kitaplarından.

Şimdiye kadar birçok proje üzerinde çalıştın ve eminiz ki hepsi birbirinden keyifli işlerdi senin için ancak çizerken en çok keyif aldığın hikâye veya karakter var mı? Gerçekten keyifliydi iyi ki bu projede yer aldım, dediğin oldu mu?

-Sanırım birçok işi bu listeye dahil edebilirim. Gece Parlayan kitabımız öncelikle birden fazla dili çevrilmesi ve tamamen özgür bir şekilde yaptığımız bir iş olduğu için benim için çok özel. Canlanan Bilgiler Kütüphanesi son zamanlarda yaptığım en keyifli işlerdendi. Yine aynı şekilde son dönemde resimlediğim bir seri, Güvercin Posta Teşkilatı çok keyifle çizdiğim kitaplar oldu. Ama en sevdiğim işimizi henüz bitirmedim diyebilirim. 🙂 Eşimle birlikte yürüttüğümüz bir Çizgi film projesi var ‘’Bir Çocuk Bir Kedi’’ galiba en özeli o olacaktır.

Malum her iş dışarıdan rahat görünür oysa ne kadar kolay görünürse görünsün her işin her mesleğin kendine özgü zorlukları vardır.  Sana göre çizerliğin zor yanları ve güzel yanları nelerdir?

Buna teknik bir cevap vermek yerine daha motivasyonla ilgili bir cevap verebilirim. Sanırım en zor tarafı heyecanlanmayı bırakmak. Uzun bir dönemim öyle geçti diyebilirim. Ancak son iki yıldır kaybettiğim heyecanımı eskisinden daha iyi ve hiç olmadığı kadar iyi bir şekilde buldum çok şükür. Bu da üretilen her işi daha keyifli hale getiriyor.

Çocuk kitabı çizerliği maceran nasıl başladı?

TRT’den istifa ettikten sonra uzun süre dergilerde ve oyun sektöründe sanat yönetmenliği, görsel yönetmenlik yaptım. Yazdığım senaryoları görsel olarak resimleyerek başladım. Aslında bir tür detaylı storyboardlar çıkarıyordum. Aslında her projeyi bir çocuk kitabı gibi düşünerek tasarlıyordum. Zamanla bu süreç, çocuk kitapları resimlemeye evrildi. Çok uzun süredir çiziyorum. Farklı farklı yazarların dünyasından ilham alarak bir şeyler resimlemek hikâye anlatımı konusunda bana çok fazla şey öğretti.

 

Çizerlik hayatında yaşadığın unutamadığın garip veya ilgin bir olay var mı?

Birden fazla var sanırım. Ama en ilginci, mail üzerinden benimle bir yazar iletişime geçmişti. Çok güzel bir kitap yazdığını, çok etkili olduğunu çok satacağını vs gibi şeylerle sürekli projesinden bahsediyordu. Metni bile görmeden örnek çizimler yapmıştık ve o büyük projeye hazırlanıyorduk. Ama çok uzun süre kitaptan bilgiler dinlediğim kitabın kapsamından konuştuğumuz o kitabın metinleri bir türlü gelmiyordu. En son sonunda hazır olduğunu ve metinleri atacağını söyledi. Bir süre sonra metinler geldi. Gerçekten de okuduğumda olağanüstü buldum. Çünkü gelen proje ‘’Küçük Prens’’ti. 🙂 Şimdi hatırlamıyorum ama sadece ismini küçük sultan gibi bir isimle değiştirmişti sanırım. Onun dışında metinde noktalamalar bile değişmeden gelmişti. Aslında konuştuğum kişinin, Antoine de Saint-Exupery olmasını çok isterdim tabi 🙂